Diş Tedavileri

Diş beyazlatma (bleaching) nedir?

Diş hekimlerinin kontrolünde, kimyasal olarak uygulanan metotlarla diş renginin eski tonuna hatta birkaç ton daha beyazına kavuşturulması işlemine diş beyazlatma (bleaching) denir.

Diş beyazlatma kimlere yapılabilir?

Diş gelişimi tamamlanmış ve kullanılan ürünlere karşı alerji gibi bir engeli bulunmayan herkese, ihtiyacı dahilinde beyazlatma tedavileri uygulanabilir.

Diş beyazlatma nasıl yapılır?

Diş beyazlatma öncesi detaylı bir ağız içi muayene yapılır. Renklenmenin derecesi ve çeşidi tespit edilir. Eğer bu muayene sırasında diş taşı gibi uygulamanın etkinliğini bozacak hijyenik problemlere rastlanırsa öncelikle bu problemler çözümlenir. Diş beyazlatma (bleaching) uygulamaları ev tipi ve ofis tipi beyazlatma olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bu yöntemlerin hangisinin uygulanacağına hastanın da istekleri göz önünde bulundurularak karar verilir.

İmplant, doğal dişlerin kökleri gibi görev gören ve doğal diş köklerinin yerini alan bir vidadır. Yapay diş kökleri olarak adlandırılır ve titanyumdan yapılmıştır. Her hastanın ihtiyacına göre sabit veya hareketli olarak hazırlanabilir. Dişlerinden birini  veya tamamını kaybetmiş hastalar için uygulanabilmektedir. Uygulama ile dişlerin görünümünün, estetiğinin ve sağlığının yeniden kazanması amaçlanır.

Hangi Durumlarda İmplant Yapılır?

Kazalar, hastalıklar veya diş çekimi nedeniyle diş kayıpları oluşabilir. İmplantlar estetik faydası kadar ağzın genel işlevinde önemli rol oynarlar. Bir dişinizi kaybettiğinizde çevredeki dişler artan baskıya ile başa çıkmak için uyum sağlamak zorundadır. Böyle bir durumda dişler çatlamaya ve enfeksiyon kapmaya eğilimli hale gelir. Kaybedilen diş yerine  konmadığında çene kemiği bozulmaya başlar. İmplant, sağlıklı bir çene kemiğini destekler. Çevredeki dişlerin birbirinden ayrılmasına engel olur. Diş yapısının hassas dengesini yeniden kazanması için tedaviye ihtiyaç duyulur. İmplant eksik diş durumuna bağlı olarak farklı şekillerde uygulanır. Tek diş eksikse veya birden fazla diş eksik olduğunda her biri için tek implant uygulaması yapılırken, tamamen dişsiz hastalarda ise ağza yerleştirilecek protezi tutmak amacıyla çene kemiğinin sağlığına bağlı olarak değişen sayılarda implant uygulanmaktadır.

İmplant Uygulaması Nasıl Yapılır?

İmplant uygulaması iki adımda gerçekleştirilir. Genel muayene yapıldıktan sonra çene kemiği diş implant ameliyatı için hazırlanır. Bazı hastaların çene kemiklerinde yeterli kemik yoğunluğu olmayabilir. Bu durumda implant işleminden önce kemik grefti prosedürüne ihtiyaç duyulabilir. Diş implant ameliyatı sırasında küçük bir kesi atılarak diş eti ve kemiği açılır. Özel olarak hazırlanan yapay diş kökü, diş etine yerleştirilir. İmplantın çene kemiğiyle kaynaşması beklenir. Bu süreç 2-6 haftayı bulabilir. Bekleme süreci sırasında geçici bir diş sağlanabilir.

Diş röntgeni çekilerek kemik oluşumu kontrol edilir. Ardından implant üzerine yerleştirilecek diş hazırlığına başlanır. Hastanın durumuna bağlı olarak tek diş, iki veya daha fazla diş veya tüm dişler için  protez takılacak şekilde implant uygulamaları yapılmaktadır. Yapay dişlerin implanta yerleştirilmesi ise yaklaşık 1 hafta kadar sürer.

Porselen Dolgu (İnley Onley) Dolgu Yaparken Ana Kural Olarak İyi Bir Kavite (Oyuk) Hazırlanır Dişe yapılacak dolguyla çürümeden önceki doğal biçimi tekrar verilmeye çalışılır. Kullanılan dolgu tipi dişin konumuna ve işlevine bağlıdır. Çiğneme işlevinin çoğunu yapan azı dişleri daha fazla basınca maruz kalırlar ve ön dişlerden daha dayanıklı bir maddeye gereksinimleri vardır. Önceden en yaygın dolgu malzemesi gümüş amalgam idi ve arka dişlerde kullanılmaktaydı. Bu tür dolgular aslında civa, gümüş ve diğer metal alaşımlarıdır. Ancak görünümleri itibariyle estetik karşılanmamaktadır. Yine ön bölge dişlerde madde kaybına bağlı olarak dolgu uygulamaları yapmak gerekebilir. Porselen dolgular çok fazla madde kaybı olan ve dişin tümden küçültülerek kuron uygulaması gerektiren durumlarda sağlıklı diş dokusunu korumak amaçlı geliştirilmiş bir dolgu yöntemidir. Daha estetik ve kullanışlı olduğundan amalgam dolguların yerine tercih edilmektedir. İlk seansta dişin hastalıklı bölgeleri dışında, sağlıklı dokusundan tutuculuk için hiçbir aşındırma yapılmadan hazırlanan kavitelerin ölçüleri laboratuara gönderilir. Burada hastanın bu dişine özel hazırlanan dişin eksik olan yapısını tamamlayan porselenden dolgu hazırlanır ve 2. seansta hastanın dişine yapıştırılır. Dişle aynı sertlikte olan bu porselen dolgu, ısırma kuvvetlerinden oluşan kırılmaları önler ve dişin eskisi kadar sağlıklı olmasını sağlar. Diş renginde olduğu için dolgu çıplak gözle ayırt edilemeyecek kadar doğaldır. Artık tamamı ile kişinin kendi dişi ile aynı renkte, dişin formuna uygun olan kompozit dolgular yapılmaktadır. Gözle ayırt edilemeyecek kadar doğal olan bu dolgularda, gelişen cila teknikleri ile zamanla oluşabilecek sigara…vb. boyayıcılara bağlı renklenmeler de önlenmektedir. Hasta adeta dişinde hiç dolgu yokmuş gibi uzun yıllar bu sağlıklı ve estetik dolgulu dişlerini kullanırlar

Gülüş tasarımı nedir?

Gülüş tasarımı, özünde hastalarımızın hayal ettikleri, aynaya baktıklarında görmek istedikleri gülümsemenin; yüz şekli, ten rengi, dudaklar, dişler ve diş etleri gibi çevre dokular dikkate alınarak hastalarımıza kazandırılmasıdır.

Gülüş tasarımına nasıl başlanır?

Gülüş tasarımına gülümsendiği zaman ortaya çıkan görüntüde ideal bir gülümsemeye kıyasla eksik ya da aşırı olan noktalar, hastamızdan çektiğimiz ön cephe, profil , gülümseme fotoğrafları ve dental röntgenler yardımıyla belirlenerek başlanır.

Ne tür gülüş tasarımları vardır?

Yalnızca dişlerin renk, form ya da pozisyonlarından kaynaklanan problemlerin giderildiği, tedavinin dişler ile sınırlı olduğu tasarımların yanı sıra diş etlerinin ufak operasyonlar ile seviyelendirilmesi, dudak dolgunluğu ve kontürünün yeniden şekillendirilmesi gibi yumuşak dokular üzerinde de bir takım düzenlemelerin yapıldığı gülüş tasarımları da vardır.

Hastanın gülüş tasarımına ihtiyacı olduğu nasıl anlaşılır?

Gülüş tasarımına ihtiyaç olup olmadığı gülümsemeye dahil olan tüm yapısal unsurlar ve bunlar arasındaki uyum incelenerek karar verilir. Bu aşamada dikkat edilen noktalar ten rengi, yüz şekli, dudak formu ve desteği, diş eti seviyesi ve diş eti sağlığı, dişlerin görünme miktarı, renk, form ve pozisyonlarıdır.

Gülüş tasarımında hangi işlemler yapılabilir?

Gülüş tasaramında başvurulan temel tedavi seçenekleri;

Beyazlatma(bleaching)

Porselen lamina

Zirkonyum Diş Kaplama

Lumineers Kaplamalar

İmplant Uygulamaları

Estetik ve Porselen Dolgular

Pembe Estetik

Diş Taşı Temizliği (detertraj)

Tam Seramik

Dişlerde var olan çapraşıklıkların derecesine göre ortodontik tedavilerin de uygulanması gerekebilir. Bunun yanı sıra pembe estetik dediğimiz; diş etlerinin seviye farklarının giderilmesi, gülümserken aşırı görünmesi halinde diş etlerinin kısaltılması, esmer bireylerde ya da aşırı sigara kullanımına bağlı olarak diş etlerinde görülen koyu renklerin giderilmesi de temelde uygulanan işlemlerdir.

Gülüş tasarımı ne kadar sürede yapılır?

Gülüş tasarımı için gereken süre yapılması gereken tedavi seçeneklerine göre değişkenlik göstermektedir.

Gülüş tasarımı planlamak pahalı bir işlem midir?

Gülüş tasarımı ağız ve diş sağlığının yanı sıra kişinin kendine olan güveninde artmasını sağlayan estetik bir operasyonlar zinciridir. Bu nedenle gülüş tasarımı maliyeti gerekli görülen tedavilerin türüne göre değişkenlik göstermektedir.

Lamina Kaplama ( LaminaVeneer) Nedir?

Yaprak porselen olarak bilinen,görünüşünüzü olumsuz yönde etkileyen bir çok diş bozukluklarında uygulanabilen kozmetik bir çözümdür.Temel olarak estetik sorunları olan ön dişlerde, dişlerin ön yüzeylerindeki dudak ve yanakla temas eden bölümlerine yapıştırılan, çok ince yapıdaki porselen yaprakçıklar yardımıyla estetik sorunların giderilmesini amaçlanır. Laminate Veneer’ler çok ince olmaları ve metal içermemeleri sayesinde gelen ışığın geçmesine imkân tanıdıkları için doğal diş görünümüne en yakın çözümdür.

Lamina Hangi Dişlere Uygulanabilir?

Bleaching gibi metotlarla sonuç alınmayan ileri derecedeki antibiyotik, flor lekelerinde, kalıtsal yapı ve renk bozukluklarında Ayrık dişleri bitiştirmede (diastema kapama) Kırık veya aşınmış dişlerin restorasyonunda Rengi ve yapısı bozulmuş eski dolguların düzeltilmesinde Çapraşık ve eğri dişlerin düzeltilmesinde (ortodontik tedavi alternatifi olarak)kozmetik bir alternatif olabilir.

Lamina Uygulaması Hangi Durumlarda Tercih Edilmez?

Ağız hijyeni iyi olmayan kişilerde, diş ile lamine inleyin birleşme yerlerinde ikincil çürük olasılığı arttığı için bu hastalarda lamine porselen tercih edilmez. Diş gıcırdatma, kalem ısırma, tırnak yeme gibi kötü alışkanlıkları olanlarda bu durum düzeltilmedikçe lamine porselen tercih edilmez. Aşırı harap ve aşırı çürük dişlerde de lamine porselen yapmak sakıncalıdır. Dişler çapraşık- cok sıkışık ise, çapraz ve ters kapanış varsa, lamine kaplama ile uzun süreli başarılı olma şansı azdır, bu yüzden bu hastalara da lamine porselen tercih edilmez.

Porselen Lamina Diş tedavisi Ne Kadar Sürer?

Diş etlerinizde bir problem yok ise, 2-3 provadan sonra yaklaşık 1 hafta içinde güzel bir gülüşe sahip olabilirsiniz.

Lamina Kaplamanın Uygulama Aşamaları Nedir?

Dişiniz işleme hazırlamak için üzerindeki artıklar temizlenir. Dişiniz aşındırılmadan kopyasını elde etmek için ölçü alınır. Daha sonra aşındırma işlemi yapılır. Tekrar bir ölçü alınarak porselen malzemeden dişinize yapıştırılacak olan tabaka hazırlanır. Son olarak da, adeziv sistemlerde (bonding) olduğu gibi, laminatlar da mevcut dişin yüzeyine yapıştırıcıyla kaynaştırılır.

Laminalar Uzun Ömürlü Müdür, Dayanıklı Mıdır, Düşer mi?

Laminatlar, diğer sistemlerden daha üstün özelliklere sahip porselenden imal edilmişlerdir.Bu yüzden iyi bir ağız bakımıyla yıllarca sorunsuz olarak kullanılabilirler Lekelenme ve aşınmaya karşı daha dirençlidirler. Düşmezler .Çok sert gıdaları ısırmaktan, tırnak yemek gibi kötü alışkanlıklardan kaçınmak gerekir.İyi bir ağız hijyeniyle ömrünü uzatabilirsiniz.

Lamina Veneer’in a Avantajları Nelerdir?

Küçük bir müdahale ile çok kısa sürede sağlıklı ve doğal bir görünüş elde edilir

Dişinizde sadece, tırnak genişliğinde bir yuva açılması (ki bu da her zaman gerekmeyebilir) yeterlidir

Sağlam, renkleri bozulmayan ve dayanıklı malzemelerden üretilirler.

Dişlerinizin doğal yapısı bozulmadan istediğiniz estetik özelliklere sahip olması sadece lamina veneer ile mümkündür.Diş üzerinde ya hiç bir değişiklik yapılmaz ya da az bir düzeltme ile sonucun daha mükemmel olması sağlanabilir.

Görünümünden memnun olmadığınız dişlerinizin bir kopyası elde edilerek üzerinde bir tasarım yapılabilir. Dişlerinize hiç bir müdahalede bulunmadan önce dişlerinizde oluşturulacak değişiklik gösterilebilir.

Porselen yüzeyleri son derece pürüzsüz olacağı için sigara ve benzeri sebeplerden kaynaklanan lekelenmeleri ve diş taşı oluşumlarını minimuma indirir.

Kahve, çay, sigara gibi dış etkenlerle renk değiştirmez.

Materyal olarak oldukça kırılgandır. Fakat, mineye tam olarak yapıştırıldığında, germe ve çekme kuvvetlerine karşı direnci çok yükselir. Sözgelimi, yapışmış bir veneer’ı dişten bütün olarak sökmek mümkün değildir. Ancak elmas frezlerle diş yüzeyinden aşındırarak uzaklaştırılabilir.

Aşınmaya karşı direnci yüksektir.

Lamina Veneer’in Dezavantajları Nelerdir?

Diğer restorasyonlara kıyasla daha pahalı bir uygulamadır.Hassas bir tekniktir. İyi bir klinik ve laboratuar çalışması gerektirir. Hekimin ve diş teknisyeninin bu konu üzerine teknik bilgisinin ve uygulama yeteneğinin tam olması gerekir.

Zirkonyum diş kaplama, son zamanlarda diş kaplama ve implant tedavilerinde sıklıkla kullanımı yaygınlaşan bir materyal olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle metal diş kaplamaya alternatif olarak geliştirilmiş olan ve son yıllarda kullanımı daha da artan zirkonyum, diş rengine benzer bir renge ve ışık geçirgenliğine sahip olduğu ve biyo-mekanik özellikleri ağız ortamına fazlasıyla uygun olduğu için dişçilik dünyasında tercih ediliyor.

Zirkonyum Diş Kaplama Nedir?

Zirkonyum diş kaplama, diş kaplama yöntemleri arasında yeni nesil bir kaplama tekniği olarak karşımıza çıkmaktadır. Diş kaplama dendiğinde insanların aklına ilk olarak metal destekli porselen kaplamalar gelir; zira bu zamana kadar diş kaplamalarında kullanılan birincil malzeme her daim metal destekli porselen olarak süregelmiştir. Daha estetik, gerçeğe daha yakın ve kozmetik açıdan daha hoş görünümlü kaplama görüntüleri elde etmek için çeşitli yöntemler geliştirilmiş ve farklı malzemelerin kullanımına başvurulmuştur. Yapılan tüm denemelerin ve araştırmaların ardından ise bu malzemeler arasından öne çıkan zirkonyum olmuştur. Zirkonyum dişler, geçmiş yıllarda en doğal diş kaplama yöntemi olarak nam salan metal destekli porselen dişlere oranla bile daha natürel bir görüntü kazandırması ile ünlenmiştir. Estetik diş uygulamalarının son dönem gözdesi olan zirkonyum dişler, zaman içerisinde evirilen estetik ihtiyaçların diş hekimliği dünyasında can bulmuş en güncel ve en teknolojik halidir. Hali hazırda çoğunlukla diş yapımında kullanılan ve beyaz renkli bir maddeden oluşan zirkonyum, saf mineral halinden alınıp zirkonya seramiği denen bir malzemeye dönüştürülmektedir. Bu dönüşüm tamamlandıktan sonra özel fırınlarda işlenen zirkonyum, metal desteksiz bir kaplama olarak karşımıza çıkmaktadır. İçerisinde metal barındırmıyor olması, zirkonyum kaplama dişleri çok daha güvenilir, estetik, dişetine uyumlu ve uzun ömürlü kılmaktadır. Aynı şekilde zirkonyumun günümüzdeki en doğal görünümlü kaplamalardan birisi olmasının altında yatan bir diğer sebep de elbette içerisinde metal barındırmıyor olmasıdır.

Zirkonyum Diş Kaplamanın Avantajları Nelerdir?

Diş kaplama olarak zirkonyum diş kaplama uygulamasını tercih ediyor olmanızın pek çok avantajı olacaktır. Bu avantajlardan yazımızın genelinde ufak ufak bahsettik, hepsini ise şu şekilde sıralamak mümkün:

* Zirkonyum diş kaplama, şu an için diş hekimliği sektöründeki en doğal ve gerçeğe en yakın kaplama türlerinden biri olarak bilinmektedir. Özellikle estetik kaygılardan dolayı dişine kaplama yaptırma konusunda tereddütleri olan hastalara hitap eden zirkonyum kaplama, neredeyse kaplama olduğunu belli etmeyecek kadar doğal ve realistik bir görüntü ortaya koyar.

* Zirkonyum diş kaplama uygulaması basit bir tasarımdan oluşur. Uygulama sonrasında takılan seramik komponentler, hiçbir çıkma ya da kayma riski taşımadığı için hastaya uzun ömürlü bir kullanım vaadi sunar.

* Metale alerjisi olan kişilerin sayısı bir hayli fazladır, ancak zirkonyum içerisinde metal bulunmadığı için metal alerjisi reaksiyonu yaratma olasılığı da yoktur. Metal ve benzeri bileşenlere alerjisi olanların rahatlıkla tercih edebileceği bir kaplama türü olan zirkonyum, bu tür hassasiyetlerde önerilen en önemli kaplama malzemelerinden biridir.

* Zirkonyum kaplamalar, inanılmaz derecede güçlü ve dayanıklıdır. Zirkonyum diş kaplama tedavisinin uzun vadeli başarısı oldukça yüksektir ve bu kaplama uygulamasını tercih edenlerin en memnun kaldığı avantajı da budur. Zirkonyum kaplama, yüksek dereceli baskıya dayanabilecek şekilde tasarlanır ve yüksek dirence karşı bile en ufak bir hasar göstermeden uzun süre dayanabilir.

* Pek çok hasta, zirkonyum diş kaplamasını rahat ve konforlu bir kullanım vaat ettiği için tercih etmektedir. Bilgisayar ortamında üç boyutlu olarak üretilen ve bu sebeple de tedavi süresi daha kısa olan zirkonyum diş kaplama, hastaya gündelik kullanım esnasında yüksek oranda konfor ve kolaylık sağlamaktadır.

Zirkonyum Diş Kaplama Uygulaması Nasıl Yapılır?

Zirkonyum tedavisi, diğer bildiğiniz diş kaplama tedavileri ile benzer şekilde uygulanır. Diş kaplama tedavileri arasındaki en belirleyici fark, elbette kaplama için kullanılan malzemenin türüdür. Tıpkı metal destekli kaplamalarda olduğu gibi, zirkonyum diş tedavisi uygulamasına geçilmeden önce kaplama yapılacak olan dişlerin üzerinde ufak düzeltmeler ve oynamalar yapılır. Bu düzeltmeler ile diş genellikle küçültülür ve kaplamayı tam olarak üzerine oturtabilecek şekilde bir form kazandırılır. Dişlerde herhangi bir hasara sebebiyet vermeyen zirkonyum kaplama, özel olarak ölçüsü alınan ağız ve diş yapısına göre laboratuvar ortamında CAD/CAM teknolojisi ile üretime verilir. Dişe uygun renkte üretilen zirkonyum alt yapısının üzerine, porselen üst yapı işlenir ve klinik ortamda dişle uyumlanması sağlanır. Son aşamada ise özel diş kaplama yapıştırıcılarının yardımına başvurularak dişe yapıştırılır ve daimi olarak kalacak şekilde entegre edilir.

Zirkonyum Diş Kaplama Öncesi & Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Pek çok hastanın zirkonyum diş kaplama ile ilgili merak ettiği soruların başında zirkonyum diş kaplama ağrı yapar mı olmaktadır. Söz konusu işlem öncesi kesim olduğu zaman hastaya lokal anestezi uygulanır, bu da hastanın işlem esnasında herhangi bir ağrı ya da acı hissetmesini önler. Zirkonyum diş kaplama avantajları göz önünde bulundurulduğunda bu uygulamayı yaptırarak elde edilen faydalar maksimum verimliliğe ulaşmaktadır. Zirkonyum uygulaması öncesi ve sonrası dikkat etmeniz gereken hususlar oldukça azdır ve uygulaması kolaydır. Tedavi kısa bir süre süreceği ve çoğunlukla birkaç günlük bir süreçte tamamlanacağı için herhangi bir estetik kaygı yaşamaz, tedaviniz tamamlandıktan sonra hayatınıza kaldığınız yerden devam edersiniz. Özellikle dişlerinizde ya da diş etlerinizde herhangi bir tıbbi sorun söz konusu değilse, tedavi sürecinizin 1 hafta kadar kısa bir zaman dilimi içerisinde tamamlanması bile mümkündür. Zirkonyum kaplamanın yapıldığı gün ve o günün akabindeki bir hafta boyunca aşırı soğuk ya da aşırı sıcak yiyecek ve içecek tüketmekten kaçınmalı, yapışkan ve sert gıdalar tercih etmemeye özen göstermelisiniz. Eğer diş hekimi uzmanınız sizden bir kontrol randevusu talep ettiyse, bu randevuyu aksatmamalısınız. Zirkonyum diş kaplama alışma süresi kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir, ancak çoğu hastamız 5 ila 10 gün içerisinde sanki dişlerinde hiçbir şey yokmuşçasına bir hisse ulaştıklarını ve zirkonyum kaplamaya çok hızlı bir şekilde adapte olduklarını belirtmektedirler.

Diş sıkma Tedavisi

Diş sıkma bruksizm, birçok insanda görülür. Çene ekleminde ve dişlerde kalıcı hasarlar meydana gelmesine neden olur. Çiğneme fonksiyonunu güçlü bir çene kası olan masseter kasıyla yaparız. Geceleri diş sıkan hastalarda bu kas fazla çalışır. Çene, baş ve boyunda ağrılar ve bu kasta büyümeler kaçınılmaz olur. Normalden fazla çalıştırılan bu kası durdurabilmek için çene kasına uygulanır. Diş sıkma ve bruksizm probleminin durdurulması için kas içine oldukça ince enjektörlerle verilir. 10 gün içinde etkisini gösterir. Kasta küçülme başlar ve güçlü bir diş sıkma olmaz, tabi yemek yerken de çiğneme fonksiyonu kısıtlanmaz. Baş, boyun, çene eklemi ve hatta diş ağrıları azalmaya başlar. 6 ayda bir düzenli yapıldığında ağrılar neredeyse tamamen geçer.